Hukuk ve Ahlak İlişkisi Üzerine Bir Değerlendirme
Toplumu düzenleyen yasaların yanı sıra ahlak da önemli bir yere sahip olmuştur. Hukuk ve ahlak alanının ilişkili kaynak ve amaçlara sahip olması, iki alanın etkileşim içinde olmasını kaçınılmaz kılmıştır. Hukuk ve ahlak, felsefe tarihi boyunca bazen ilişkilendirilmiş bazen de birbirinden keskin sınırlarla ayrılmıştır. Bu iki alanın açık bir şekilde birbirinden soyutlanmaya başladığı Ortaçağ sonrasında, hukuk ve ahlakın ayrı olduğu ve hukukun otoritesini ahlaktan değil egemen güçten aldığı ileri sürülmüştür. Hukukun otoritesinin egemen merkezli olmasıyla birlikte hukuka pozitif bakışlar çoğalmış ve doğal hukuk görüşleri reddedilmiştir. Pozitif hukukçular, doğal hukukun kabul ettiği ahlaki geçerliliği reddederek, hukuki geçerliliğin nihai olarak bir hukuk sisteminin normatif yapısının bir ürünü olduğu iddia ederler. Bu çerçevede çalışmamızda hukuk ve ahlakın temellerini irdeleyerek hukuk felsefesi tarihinde ele alınış biçimlerine değinilecektir.